Yenidoğan Çetesi Davası: Doğukan Taşçı’dan İlginç İddialar
Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam eden Yenidoğan Çetesi Davası’nın ilk duruşmasında şoke eden ifadeler geldi. Sanık Doğukan Taşçı, mahkemede yaptığı savunmada, “Fırat Sarı’nın hastalardan aldığı komisyonları Hasan Basri aracılığıyla yaptığını ve benim hiçbir alışverişimin olmadığını” açıkladı.
Toplamda 47 sanığın yargılandığı davada, çetenin elebaşı olduğu belirtilen doktor Fırat Sarı’nın klinik doktoru olarak ayda 400 bin lira gelir elde ettiği ortaya çıktı. Çete yöneticilerinden biri olan 112 ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir’in ise aylık geliri 40 bin lira olarak açıklandı. Hemşire Mehtap Sayar’ın ise aylık geliri 31 bin lira olarak belirtildi.
SEGBİS’te yaşanan teknik bir sorun sebebiyle 45 dakikalık aranın ardından duruşmaya devam edildi. Duruşma savcısı, tüm katılma taleplerinin “suçtan zarar görmedikleri” gerekçesiyle reddedilmesini istedi. Sanıkların katılma taleplerine ilişkin yapılan sorulara “Bir diyeceğim yoktur” yanıtı geldi. Sanık avukatları da savcının görüşüne katılarak katılma taleplerinin reddedilmesini talep etti. Mahkeme, katılma taleplerinin suçtan zarar görülmediği gerekçesiyle reddine karar verdi.
Hakan Doğukan Taşçı: “Kağıt Üstünde Usulsüzlükler Yapılıyordu”
Duruşmada söz alan Hakan Doğukan Taşçı, yaptığı savunmada, “Birkaç işlem dışında soruşturma aşamasında dürüst ifadeler verdiğini” belirtti. Taşçı, ayrıca hastanede yapılan usulsüzlükler ve yanlışlıkların sadece kendileriyle sınırlı olmadığını, bu durumu uzun yıllardır gözlemlediğini dile getirdi.
Taşçı, Fırat Sarı’nın hastalardan aldığı komisyonları anlatırken, “Fırat Sarı örneğin 30 bin lira demiş, hastane ise 20 bin lira almış. Fırat Sarı 10 bin lira komisyon almış. Bu işlemi Hasan Basri aracılığıyla gerçekleştiriyordu. Benim aileyle hiçbir para alışverişim olmamıştır” şeklinde konuştu.
“Hastanede Kalan İlaçlar Satılıyordu”
Mahkeme başkanı, hastanede kalan ilaçların durumunu sorduğunda, Taşçı şu cevabı verdi:
“SGK’nın 9 bin 500 lira ödeme yaptığını, toplu alımlarda 8 bin lira seviyesine gerilediğini ve hastane ilaçlarının ne kadar fazla alınırsa o kadar kar edildiğini” belirtti. Ayrıca, kalan ilaçların imha edilmediğini, bunun yerine satıldığını, Hasan Basri’nin ilaçları topladığını ve onları satışa sunduğunu ifade etti. Taşçı, bu işlemlerden çok ufak komisyonlar alındığını, ancak gerçek detayları bilmediğini söyledi.
“Zaten Ölecek Boşuna Masraf Yaptırıyorsun” Dediler
Mahkeme başkanı, telefon görüşmelerinde “ölecek bu çocuk zaten” denilen bir hastayı sorduğunda, Taşçı ilginç bir olayı anlattı. Hastane yönetiminin, “Bu çocuk zaten ölecek, niçin masraf yapıyoruz?” dediğini belirterek, tedaviyi sürdürmek istediğini ifade etti. Hastanede borcu olan ailenin çocuğun cenazesini alamadığını ve kendisinin buna müsaade etmediğini söyledi. Ancak hastane yönetimiyle konuştuktan sonra cenazenin verildiğini aktardı.